Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
“O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden…
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları…
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
“O benim.” diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin…
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, ya da pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…
Nazım birimi ; Serbesttir.
Şiir ölçüsü ; Serbest olduğu için şiirde belli bir ölçü aranmaz.
Kafiye ve redif ; Serbest olduğu için redif ve kafiyesi yoktur.
Teması ; Kolayca baglanmamak...
Bu şiirde şair ;
Ilk satırında Bağlanmayacaksın bir şeye öyle körü körüne derken eğer olay yada kişi olsun
herhangi birine kesin güvenin olmadan ona baglanma demek istiyor. O olmadan yaşayamam demeyeceksin yaşarsın çünkü sonuçta onunla doğmadın yani o olmasa da yaşayabir bi kişi sonuçta o da insan belki o olmazsa senin için daha iyi olabilir yani birşeyi öyle üstten laflarla, konuşmalarla büyümeye gerek yok ki. Bir insan mutlaka hayatında birini sever sevmese bile bi kere de olsa kalbi atmıştır birine ama çok sevmeyeceksin çünkü o senden daha az severse üzülürsun gerektiği gibi seveceksiniz ileriye kaçmadan masum bi sevgi olacak senin sevgin.Bunun yanında çok da sahiplenmeyeceksin birine bağlı kalacağına hergün kaybetme korkusuyla yaşayacağına hiç kaybetmeyecegin varlık olsun mesela yıldızlar her gece pencereden gökyüzüne bakınca görülebilir onlar bir dost gibi onları sahiplenirsen eğer onlar hep yerindedir.Sana ait bişey var peki sende mi birine ait olmak istiyorsun sende renklere ait ol her renk sana mutluluk versin her rengin bi anlami olsun senin için mutlu olursun böylece hem hiç birşeye sahip olmayınca kaybetme korkudan olmaz evde eşyalar bile bunalıma sokar insanı çok eşyaya gerek yok ki bi evde rahat rahat dolasabilecegin bir yer yaşam alanın olacak yaşam alanında fazlalıklarin işi ne peki gerek yok hiç birine sayılı olsa yeter bogulmamis olursun hem. Ne de olsa birgün her canlı bu dünyadan gidecek birşeye sahiplenmeye gerek bile yok. Aslında hayat dediğini elinde tutmayı da bileceksin öyle aşırı derecede alışmamayıda bileceksin işte o zaman mutlu olacaksın hayatı İlişik davranacaksın hayat sana oyun oynayacagına sen hayata oyun oynayacaksin.
Can YÜCEL
Hayatı :
(1926-1999) İstanbulda doğan Yücel, İzmir milletvekili ve Milli Eğitim Bakanlığı yapmiş olan Hasan Ali Yücel'in oğludur Ankara Üniversitesi Dil Tarih -Coğrafya Fakültesi'ni bitirdi. İngiltere 'de Cambridge Üniversitesi'nde Latince ve Yunanca eğitimi aldı. 1956'da Güler Yücel ile evlendi.
Che Guavera ve Mao'dan çeviriler yaptığı için 15 yıla mahkum edidi. İki yıl sonra çıkan genel afla özgürlüğüne kavuştu. Shakespeare ve Brecht gibi bir çok kişiyi Türkçe'ye aktardı.
Ağustos 1999 tarihinde öldü.
tebrikler daha iyi olacak
YanıtlaSil